Evlenmeden Boşananlar, Evlenip de Boşanamayanlar
Hepimiz büyük hayallerle birilerini hayatımıza alır, sever veya aşık oluruz. Aşık olduğumuzda büyük umutlarla yuva kurmak isteriz. Kimi insanlar ruh eşini bulup mutlu bir evliliğe imza atarken, kimi insanlar da bu yolda başarıyı ıskalayabilmektedir. Bu yolda büyük hayal kırıklıklarına acılar eklenir, umutlarla başlayan güzel birliktelikler hüsranla sonuçlanır.
Son zamanlarda sevgilerinde, aşklarında, evliliklerinde problem yaşayan kişilerin sayısı oldukça fazla. Yanlış evlilikler, boşanmayla sonlanan ilişkiler, aile içinde yaşanan krizler kişiler için başlı başına birer sorun olmaktadır.
Toplumun nasıl bu hale geldiği ve evliliklerin neden çoğunun sorunlu olduğu hakkında hepimizin aklında soru işaretleri var. Mutlu ailelerin sayısının azalması, geçim zorluğu, ilişkilerin ciddiye dönüşmemesi evlilik önündeki var olan engeller, bireyin evlilikten kaçmasına neden olmaktadır.
“Saçımı süpürge ettim nankör çıktılar, ben çok çektim benim yaşadıklarımı çocuğum yaşamasınlar, güvenilir insan bulmak zor…” gibi cümleler gençliğin yanlış şekillenmesinin sebeplerinden birkaçıdır.
İşin bir de evlenip de boşanamayanlar kısmı var. Severek evlenenler, ama birkaç aya kalmadan ayrılanlar kategorisi..
Bazı insanların ayrılmalarına şaşırırız. Uzun yıllardır var olan birliktelik aynı çatı altına girince son bulur. Evlilik öncesi birbirleri için deli olan çiftlerin de evlilikleri hayal kırıklıklarıyla son bulabilir.
Peki ne oluyor da evlendikten sonra bu sorunlarla karşılaşılıyor? Evlilik öncesi kimsenin far edemediği bu sorunlar nasıl oluyor da birkaç ay sonra evliliği bitirme aşamasına getiriyor?
Bunun için birçok farklı seçenek sayabiliriz elbette. Fakat, aile danışmanlığı seanslarımdan yola çıkacak olursam, temeli monotonlaşmak üzerine, evliliğin ilk yıllarındaki o büyüsünün ortadan kalktığını görmekteyiz.
İki taraf da birbirlerini gerçek yüzleriyle ve gerçek halleriyle görmeye başlıyor. Asıl karakter ve kişilik yapısı o zaman ortaya çıkıyor. Evlilik öncesi var olan hoşgörü tamamen ortadan kalkıyor ve kurulan her cümle göze batıyor, söylenilen her söz tartışmaya sebebiyet veriyor.
Evliliklerde yapılan en büyük hatalardan biri de, evlilik öncesi tahammül edilen eksiklerin, evlilik sonrası tahammül edilemez sorun olarak algılanmasıdır. Şiddetli geçimsizlikten ayrılanlar, boşananlar bu yüzden çoğunlukta.
Yapılması gereken şeylerin başında, kişilerin birbirlerini değiştirmeye çalışmadığı, evlilik öncesi sahte kendilik oluşturmadan kendisini olduğu gibi yansıtması ve problemler karşısında tahammül sınırlarını genişletmek olmalıdır.